İstanbul ceza avukatı kadromuz şirket adına dolandırıcılık suçu ile ilgili olarak müvekkillerimize 1992’den bugüne edindikleri tecrübe ile avukatlık ve danışmanlık hizmetleri sunmakta ve kendilerini ceza mahkemelerinde gerek müşteki vekili ve gerekse sanık müdafi olarak temsil etmektedir.
Konu Başlıkları
Tacir, şirket yöneticisi veya şirket adına hareket eden kişilerin nitelikli dolandırıcılık suçunun unsurları 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu‘nun 158/1-h maddesinde düzenlenmiştir. Bu suçun oluşması için failin tacir olması veya bir şirkette yönetici veya temsilci konumunda bulunması gerekmektedir. Özellikle, bir kişi şirket ortağı, yetkilisi veya müdürü olmasa bile, şirket adına hareket ederek ticari faaliyette bulunuyorsa, bu kişi “şirket adına hareket eden” olarak kabul edilir ve dolandırıcılık suçunun faili olabilir.
Şirket adına hareket edenler kapsamına ticari mümessiller, ticari vekiller veya acenteler de dahildir. Dolandırıcılık suçunun oluşması için suçun şirket faaliyeti sırasında ve bu faaliyetle ilgili olarak üçüncü kişilere karşı işlenmesi gerekmektedir. Eğer işlenen fiil şirket faaliyeti kapsamında değilse, nitelikli dolandırıcılık suçu oluşmaz.
Failin yaptığı faaliyetin ticari faaliyet olması gerektiği gibi, suçun işlendiği faaliyetin ticari muhasebeyi gerektirmesi de önemlidir. Esnaf faaliyeti, ticari faaliyet olarak kabul edilmediğinden dolayı, bir esnafın hileli hareketlerle haksız menfaat elde ettiği durumlarda nitelikli dolandırıcılık suçu oluşmaz.
Tacir veya şirket yöneticisi olmayan kişiler suça iştirak etmese dahi, suça azmettirme veya yardım etme yoluyla suça iştirak edebilirler. Ayrıca, suçun işlenmesi sırasında vaatlerde bulunarak veya yapmayacağı halde yapacakmış gibi davranarak da dolandırıcılık suçu oluşabilir.
Suçun teşebbüs aşamasında kalması durumunda ceza miktarında indirim yapılabilir. Etkin pişmanlık durumunda, suçtan zarar gören veya mağdurun zararı giderildiği takdirde cezada indirim yapılabilmektedir.
Tacir veya şirket yöneticisi olan kişilerin nitelikli dolandırıcılık suçu işlediği iddiasıyla yargılanmaları ağır ceza mahkemelerinde gerçekleşir. Suçun takibi şikayete bağlı olmadığı için suçtan zarar gören kişiler, dava zamanaşımı süresi içinde şikayet hakkını kullanabilirler.
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, sanığın belirli şartları yerine getirmesi durumunda verilebilir. Hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi veya cezanın ertelenmesi de mümkündür, ancak bu kararlar mahkeme tarafından verilir ve belirli koşullara bağlıdır.
Şirket Adına Dolandırıcılık Avukatı için Bize Ulaşın
Akkaş Hukuk ve Danışmanlık Bürosu olarak İstanbul’da ceza hukuku davalarıyla ilgili geniş bir deneyime sahibiz. Müvekkillerimize en iyi hukuki destek ve danışmanlığı sunma konusundaki kararlılığımızı sürdürüyoruz.
Ceza hukuku davaları, hukuki alanda hassas ve karmaşık bir alandır ve bu nedenle uzmanlığa, dikkate ve özenli bir çalışmaya ihtiyaç duyar. Büromuz ceza avukatları, müvekkillerimizin haklarını ve çıkarlarını korumak için tüm hukuki bilgi ve tecrübelerini kullanarak savunma stratejileri geliştirirken, adaletin sağlanmasına katkıda bulunmayı hedeflemektedir.
Ceza hukuku davalarında müvekkillerimizin haklarını en iyi şekilde savunmak ve en iyi sonuçları elde etmek ve için yanınızdayız. Hukuk büromuza ve tacir, şirket yöneticisi veya şirket adına hareket edenlerin nitelikli dolandırıcılık suçu ile ilgili sorularınız için ceza avukatı kadromuza İletişim sayfamızdan ulaşabilirsiniz.